Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, "İşçinin tazminatı her ay hesabına yatmalı. Bu projeye kimsenin karşı çıkma şansı yok. Bunu geciktirmenin de bir anlamı yok" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatıyla ilgili çalışmaya ilişkin, "İşverenleri bir noktaya getirdik. İşçiler de şu anda bu işin çözümüyle ilgili güzel bir noktadalar. Buradan bir kez daha söylüyorum; işçinin tazminatı her ay hesabına yatmalı. Bu projeye kimsenin karşı çıkma şansı yok. Bunu geciktirmenin de bir anlamı yok" dedi.
Bakan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de binlerce işçinin şu an kıdem tazminatlarını alamadıkları için son derece büyük bir mağduriyet yaşadıklarını söyledi.
Kendisinin bu sorunun çözümü için defalarca konuştuğunu dile getiren Çelik, "İşverenleri bir noktaya getirdik. İşçiler de şu anda bu işin çözümüyle ilgili güzel bir noktadalar. Buradan bir kez daha söylüyorum; işçinin tazminatı her ay hesabına yatmalı. Bu projeye kimsenin karşı çıkma şansı yok. Bunu geciktirmenin de bir anlamı yok" diye konuştu.
Çelik, kendilerinin her hafta, her ay iş yerinde kıdem tazminatını alamamanın sancısını yaşayan işçilerle buluştuklarını, görüştüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu idarenin çözeceği bir iş değil. Bu şekilde çözülecek bir iş değil. İdari işlemlerle çözülecek bir iş değil. Buna bir yasal düzenleme yapacaksınız. Nasıl sigorta primi ödeniyorsa, aydan aya nasıl işçiye maaş ödeniyorsa kıdem tazminatı da hesabına yatacak ve işçinin hesabında kalacak. Patron iflas etse de patron ölse de iş yeri kapansa da işçinin alacağı kendi hesabında yatmış oluyor. Bu kadar basit ve hemen devreye konulması gereken bir uygulamadır bu ama birileri 'hak kaybı' diyor. Ne hak kaybı? Ne hak var ki? Hiçbir şey alamayan işçi var ortada ve hak kaybından bahsediliyor."
Eğer 'buyurun' derlerse biz hazırız
İşçi ve işveren sendikalarına bu konuyu çözmeleri için acil çağrıda bulunan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim şubat, mart ayımız var. Bu işin çözülmesi çalışma hayatında bütün tarafların lehine bir şeydir. Bu kadar açık söylüyorum ve en doğru çözüm de budur. İşçinin parası işçinin hesabına yatsın. İşçiyi 10 sene sonra, 5 sene sonra iş yeri kapandı diye kapı kapı gezdirmeyelim, yazıktır yani. Hem alın terini akıtıyor, alın terinin karşılığını alamıyorsa, burada idari olarak, hükümet olarak 'yanlış bir gidişat var' diyorsak buna sivil toplum örgütlerinin, sendikaların dört elle sarılması gerekiyor. Bu kadar açık ve şeffaf söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu anda olumlu bir değerlendirmeleri var. Eğer 'buyurun' derlerse biz hazırız. Hemen iki gün içinde bununla ilgili düzenleme gerçekleştiririz."
Bakan Çelik, kıdem tazminatı fonuyla ilgili topun şu an işçi ve işveren sendikalarında olduğunu vurguladı.
İşçinin hiçbir kaybı yok
Sendikaların istemesi halinde bu konuyu tabanlarına kendisinin anlatabileceğini de ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"İşçinin hiçbir kaybı yok bu işte. İşçi tam tersine kayıp ihtimali olan tazminatlarını garanti altına alıyor, güvence altına alıyor. Kendi hesabına yatırıyor her ay. Buna hangi işçi 'evet' demez. Gidin, Soma'daki işçilere bakınız. Gidin şu anda Ankara'da, Polatlı'da bize gelen işçilerimiz var. Onlara bakın. Gebze'de kapanan iş yerleri var, onlara bakın. İş yerinin açılması, kapanması mukadder. İş yeri açıldığı gibi kapanma da olabiliyor. İşçinin burada bir kaybının olmaması gerekiyor. Burada onun için ben işçileri şimdi duyarlı olmaya davet ediyorum. Kendi sendika başkanlarına 'biz artık bu kıdem tazminatı olayından yorulduk' desinler. Bir de şu var. Yapacağımız düzenlemede isteyen işveren ve işçiler bu sistemde kalabilir. Bu esneklik de var. İsteyen bu sistemde kalsın ama kıdem tazminatı riski altına girecek olan insanların önünü tıkamayalım. Derdimiz o. Kendi hesaplarına tazminatları yatsın diyorum."
Eleman bulamıyoruz
Bakan Çelik, 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel ekonomik kriz sonrasında Türkiye'nin en çok istihdamı gerçekleştiren ülke olduğunu da bildirdi.
İstihdam konusunda Türkiye'nin lider konumda bulunduğunu aktaran Çelik, "5,5 milyon istihdam gerçekleştirdik ve şu an bizim İŞKUR verilerine baktığınız zaman açık iş pozisyonlarımız var. İşçi bulamadığımız pozisyonlarımız var. Bir taraftan yüzde 9-10'luk işsizlikten bahsediyoruz ama diğer taraftan açık işler var. Açık işlere cevap veremiyoruz. Eleman bulamıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak; Anadolu Ajansı