Ekonomi Haberleri

26 Nisan 2024 Cuma

Ekonomi Haberleri RSS

Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8,9

Merkez Bankası Başkanı Başçı, 2014 sonunda enflasyonun orta noktasının %8,9 olacağını, orta vadede ise %5 düzeyinde gerçekleşmesini öngördüklerini bildirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, enflasyonun yıl sonunda yüzde 70 ihtimalle orta noktası yüzde 8,9 olmak üzere yüzde 8,4 ile yüzde 9,4 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.

Başçı, bu yılki dördüncü enflasyon raporunu açıkladı. 

Önceki enflasyon raporundaki yıl sonu tahminlerini değiştirmediklerini belirten Başçı, enflasyonun yıl sonunda yüzde 70 ihtimalle orta noktası yüzde 8,9 olmak üzere yüzde 8,4 ile yüzde 9,4 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini ifade etti.

Merkez Bankası Başkanı Başçı, 2015 yılı sonuna ilişkin enflasyon tahminlerinin ise ortak noktası yüzde 6,1 olmak üzere yüzde 4,6 ile yüzde 7,6 aralığında olduğunu söyledi.

Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı ve 2015 yıl başından itibaren önemli bir oranda düşerek 2015 yıl sonunda yüzde 6,1 oranına gerileyeceğini tahmin ettiklerini dile getiren Başçı, enflasyonda bekledikleri bu belirgin düşüşte, birikimli kur etkilerinin azalmaya devam edeceği, gıda enflasyonun geçmiş yıllar ortalamasına döneceği ve başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları öngörüleri belirleyici etkenleri olacağını kaydetti.

Başçı, ayrıca bu dönemde talep koşullarının ve açıklanan sıkı maliye politikası duruşunun enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini ifade etti.

Gelecek yıl, enflasyonda önemli bir düşüş öngörülüyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, gelecek yıl, enflasyonda önemli bir düşüş süreci yaşanacağını öngördüklerini belirterek, "Birikimli kur etkilerinin azalmaya devam etmesi, gıda enflasyonunun geçmiş yıllar ortalamasına dönmesi ve başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüşe katkıda bulunacak temel unsurlar olarak sıralanabilir" dedi.

Yılın üçüncü çeyreğinde, gelişmekte olan ülkelerin para politikalarına dair belirsizliklerin etkisi ile küresel finansal piyasalarda kısmi bir oynaklık artışı yaşandığını belirten Başçı, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) nicel genişleme adımlarını sonlandırırken, politika faizi artırımının zamanlamasına ve büyüklüğüne dair belirsizliklerin devam ettiğini ifade etti.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ise bu dönemde ekonomik yavaşlama ve deflasyon risklerine karşı politika faizlerinde indirime gittiğini ve teminatlı tahvil ile varlığa dayalı menkul alımları yoluyla bir çeşit nicel genişleme programı açıkladığını anımsatan Başçı, "2014 yılı ikinci ve üçüncü çeyreğinde küresel iktisadi faaliyete dair göstergeler beklentilerin altında kaldı ve yıl geneli için büyüme beklentileri aşağı yönlü güncellendi. Finansal piyasalardaki oynaklıklar ve küresel büyüme oranlarındaki düşüşler gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının dalgalı bir seyir izlemesine neden oldu. Zayıflayan küresel büyüme görünümüyle uyumlu olarak emtia fiyatları da önemli miktarda gerileme kaydetti" dedi. 

Başçı, Türkiye ekonomisine dair gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

"Yakın dönemde gözlediğimiz küresel finansal oynaklığın etkileri Türkiye’de de diğer gelişmekte olan ülkelerle oldukça benzer şekilde gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte, risk primi göstergeleri Türkiye için diğer gelişmekte olan ülkelere benzer bir seyir izledi. İlk çeyrek sonrasında iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybı yaşandı. Avrupa Birliği'nde büyümenin yavaşlaması ve jeopolitik gelişmeler dış talebi sınırlıyor. Zayıflayan dış talebe rağmen ihracat dengeli büyümeyi desteklemeye 
devam ediyor. Alınan makroihtiyati önlemler ve sıkı para politikası duruşumuz çekirdek enflasyon eğilimi üzerinde olumlu etkide bulundu. Çekirdek göstergelerin enflasyon eğiliminde yılın ilk yarısında yaşanan yüksek miktarlı artışların büyük bir kısmı üçüncü çeyrek itibarı ile geri alındı. Döviz kuru gelişmelerinin olumsuz etkilerinin azalması ile birlikte temel mal grubu yıllık enflasyonundaki düşüş sürüyor."

Düşen petrol fiyatlarının enerji grubundaki enflasyon baskılarını sınırladığını dile getiren Başçı, bununla birlikte, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir nedeniyle enflasyonun hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmeye devam ettiğini ifade etti.

Başçı, gelecek yıl, enflasyonda önemli bir düşüş süreci yaşanacağını öngördüklerini belirterek, "Birikimli kur etkilerinin azalmaya devam etmesi, gıda enflasyonunun geçmiş yıllar ortalamasına dönmesi ve başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüşe katkıda bulunacak temel unsurlar olarak sıralanabilir. Özellikle, Orta Vadeli Program'da (OVP) açıklanan sıkı maliye politikası duruşunun da enflasyondaki düşüş sürecini destekleyeceğini düşünmekteyiz" değerlendirmesini yaptı.

"Getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz"

Merkez Bankası olarak, 2014 yılı ilk çeyreğinde önden yüklemeli ve güçlü parasal sıkılaştırma yaptıklarını, ikinci çeyrekte ise iç ve dış belirsizliklerin azalmasıyla birlikte ölçülü faiz indirimlerine gittiklerini hatırlatan Başçı, üçüncü çeyrekte ilk olarak temmuz ayında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,75’ten yüzde 8,25’e, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 8’den yüzde 7,5’e indirdiklerini belirtti.

Başçı, ağustos ayında faiz koridorunu daha simetrik hale getirmek amacıyla gecelik borç verme faizini yüzde 12’den yüzde 11,25’e, piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 11,5’ten yüzde 10,75’e indirdiklerini anımsatarak, şunları anlattı:

"Bu dönemde TCMB fonlamasını çoğunlukla bir hafta vadeli repo ihaleleriyle sağladık. Böylece ortalama fonlama faizi haftalık fonlama faizi seviyelerine yakın gerçekleşti. Öte yandan eylül ayından itibaren jeopolitik riskler ve finansal piyasalarda yaşanan oynaklığı göz önünde bulundurarak sıkı para politikamızı sıkı likidite politikasıyla destekledik. Bu çerçevede BIST gecelik repo faizleri temmuz ve ağustos aylarında bir hafta vadeli repo ihale faizine yakın seviyelerde oluşurken, son dönem itibarıyla faiz koridorunun üst bandına yakın bir seyir izledi. Ölçülü faiz indirimlerine gitmiş olmakla beraber, bu çeyrekte de getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdürdük. 5 yıllık piyasa faizleriyle BIST Bankalararası Gecelik Repo Faizleri arasındaki fark ekim ayı itibarıyla negatif değerlerde seyretti. 

Ayrıca son dönemde likidite politikasını sıkılaştırmamızın da etkisiyle kısa vadeli faizlerde belirgin bir artış gözledik. Böylece getiri eğrisinin yataya yakın konumunu korumaktayız. Uzun ve kısa vadeli faizler arasındaki farka baktığımızda ise bu farkın tarihsel seviyelerinin altında seyretmeye devam ettiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde  enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışlarını ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleyecek veenflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz."

"Rezerv Opsiyon Mekanizmasının otomatik dengeleyici özelliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz"

Erdem Başçı, küresel para politikalarının normalleşme sürecinde, Türkiye'de dengeli büyümenin ve sermaye akımlarının sürekliliğini desteklemeyi hedeflediklerine dikkati çekerek, bu hedef doğrultusunda, Döviz Depo Piyasası’nda bankalara tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde bankaların TCMB’den alabilecekleri döviz depolarının faiz oranlarını değiştirdiklerini anımsattı.

Bankaların bir hafta vadeli olarak TCMB’den kullanabildikleri son borçlanma imkanı faizlerini 9 Ekim 2014 tarihinden itibaren dolar için yüzde 10’dan yüzde 7,5’e, avro için yüzde 10’dan yüzde 6,5’e indirilmesine karar verdiklerini anlatan Başçı, "Ayrıca, bankaların döviz ve efektif piyasalarındaki mevcut toplam 10,8 milyar dolar işlem yapma limitlerini bankaların bilanço büyüklüklerinde ve TCMB rezervlerinde görülen artışı dikkate alarak '2015 Yılı Para ve Kur Politikası' basın toplantısında güncelleyeceğimizi duyurduk. Bunun yanında, finansal istikrar açısından bankacılık sektörünün mevcut sağlıklı yapısının daha da güçlendirilmesinin önem taşıdığını ifade ettik. Bu çerçevede, 21 Ekim 2014 tarihinde yaptığımız duyuruda dengeli büyümeyi ve yurt içi tasarrufları güçlendirmek amacıyla çekirdek yükümlülüklere ilave bir destek sağlayacağımızı belirttik" dedi.

Finansal kuruluşların zorunlu karşılıklarının Türk Lirası olarak tutulan kısmına ödemeye başlayacakları faizi de bu doğrultuda bir teşvik unsuru olarak kullanmaya karar verdiklerini ifade eden Başçı, bu düzenleme yoluyla bankaların Türk Lirası zorunlu karşılık tutma maliyetinin TCMB para politikası faizine olan hassasiyetini azaltarak Rezerv Opsiyon Mekanizmasının otomatik dengeleyici özelliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı.

Kaynak; Anadolu Ajansı

Haber Tarihi : TSİ 31.10.2014 11:37:36